İstanbul, ışıl ışıl güneşli bir cumartesi gününe merhaba dedi bu sabah. Hem baharın yaklaşması hem de havaların ısınması insanın içini açıyor ve mutlu bir şekilde uyanmayı sağlıyor.(en azından benim için öyle J ) Hafta sonunun ve bu güzel havanın tadını çıkarmak için miskin miskin uyumak yerine erken kalktım bugün. Hemen günün planını yaptım kafamda. Güzel bir kahvaltının ardından Beşiktaş’tan Bebek’e kadar sahil yolu boyunca yürümeye karar verdim. Günlük hayatımda pek spor yaptığım söylenemez. O yüzden, biraz hareket ederim ve fazlasıyla da İstanbul’un havasını teneffüs eder, Boğazı’n tadını çıkarırım diye düşündüm. Merak etmeyin, bu kadar yürüyüş var ama sonunda leziz bir ödül beni bekliyor olacak J
Varış noktası Bebek'e vardığımda "Ab'bas Waffle"a gideceğim. Kesin kuyruk vardır "Ab'bas”ın önünde biraz sıra bekleceğim.
Sıra bana gelince, çeşit çeşit çikolata arasından sadece sütlü çikolatayı seçeceğim. Ne yazık ki meyveli ya da bitter çikolata bana pek tat vermiyor. Usta çikolatayı bir güzeeel sürdükten sonra meyve olarak muz, çilek ve kivi isteyeceğim.
Ooo şu şekerlemelere bakın sanki hepsi beni seç beni seç diye seslenecek. Aslında hem kırmızı hem yeşil şekerleme, hem incir şekerlemesi hem kestane, hem portakal şekerlemesi koydurmak isteyeceğim. Sonra kendime dur komutu verip bu kadar aç gözlü olmaya gerek yok diye düşüneceğim. Çünkü daha önce ne varsa doldurdum ama öyle olunda yemek zor oluyor içindekiler taşıyor. 5 yaşındaki bir çocuktan farkım kalmıyor resmen zira çikolatayı bile yüzüme gözüme bulaştırmışlığım var. Bütün bu düşünme aşamalarından sonra kırmızı şekerleme ve incir şekerlemesi isteyeceğim.
Ve iştteeee waffle’ım hazır olacak harika değil mi sizce de? (Fiyatı 10 tl)
Şimdi diyeceksiniz ki, hareket olsun diye o kadar yürüdün sonra bu waffle’ı yedin, Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu durumu. Evet öyle tabiki yediğimize içtiğimize dikkat edelim ancak bari hafta sonu kendimizi mükafatlandırmayalım mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
İlginiz için teşekkür ederim.