Kavaklık Restoran | Keşan

Geçtiğimiz hafta sonu 3 günlük tatili fırsat bilip arkadaşlarımla biraz da İstanbul dışına açılalım diyerekten bir gezi programı yaptık. İstanbul'dan yola çıkarak Tekirdağ üzerinden Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale Şehitliklerini ziyaret, Çanakkale merkez'de gezinti, Assos'ta konaklama, Kaz Dağları'nda piknik, Ezine'den peynir alma gibi etkinlikler planladık. Tabi benim için gezelim görelimden çok yiyelim içelim tarzı bir gezi olacaktı bu. Böylece yeni mekanlara gidecek, bol bol yemek yiyecek, fotoğraflar çekecek ve sizlerle daha çok şey paylaşabilecektim. 

Gitmeden önce güzergah boyunca nerelere gidelim ve nerede ne yiyelim konularına dair geniş çaplı bir araştırma yaptım tabi. İstanbul'a yakın bölgelerden başlarsak eğer özellikle Keşan yöresinin satır et ve kuzu çevirmesi pek övülüyordu. Pek çok yer vardı ama araştırmalarım sonucu Kavaklık Restoran  daha bir öne çıkmıştı. Ben de bu sefer fazla risk almayarak bilinen bir yere gitmeyi tercih ettim. Şimdi yola çıkacağız, zaten yolda yeni lezzetler keşfedeceğiz diye minnacık bir kahvaltı yapacağız ee bir de üstüne yollarda aç kalırsak iyice moralimiz bozulur diyerekten arkadaşlarımı Kavaklık Restoran'a sürükledim.



Günü öldürmemek adına İstanbul'dan saat 8 buçuk civarı yola çıkmıştık, Keşan'a vardığımızda saat 10 buçuk 11'e geliyordu. Restoranın ilk müşterisiydik yani siftah bizdendi o gün  :) Varış saatimiz kimilerine göre biraz erken bir saat olabilir satır et ya da kuzu çevirme yemek için ama neyse ki ben ve arkadaşlarım için saat önemli değildi. Maalesef ki restoran için saat önemliydi çünkü o saatte kuzu çevirme hazır olmuyordu. Biz de yalnızca satır et siparişi verdik.

Önden salata ve yoğurt geldi ama biz satır et masaya gelene kadar çoktan salata ve yoğurdu bitirmiştik ve yenilerini istedik. Yoğurt'un tadı harikaydı sanki bir anneanne eli değmişti. Servis yapan arkadaşa "yoğurtta ne sütü kullandınız?" sorusunu sorduğumuzda "karışık" cevabını aldık :) O zaman biraz inek biraz keçi olabilir diye yorumladım.

Öyle masada oturup boş boş yemeğin gelmesini beklemek yok benim için. Satır et'in hazırlanma anına tanık olmak üzere eti hazırlayan arkadaşın yanına gittim.

.
Civarda yetiştirilen kuzular Kavaklık Restoran tarafından alınıp kesiliyor Ardından parçalara ayrılıyor ve satır yardımıyla ince ince kıyılıyor.

Pişmeye hazır olan et ızgaraya yerleştiriliyor. Ete tuz hariç hiç bir baharat ya da ekstra malzeme eklenmiyor.

Izgaraya yerleştirilen et ters yüz edilerek bu köz ateşinde pişiriliyor.

Bir yanda da kuzu çevriliyor, tadına bakmadan bu kadar ağzımı sulandıran bu kuzuyu tatsaydım kim bilir ne büyük bir lezzet çoşkusu yaşardı damağım.

Kuzu çevirme & satır etin ağzımı epeyce sulandırması ve acıkmışlık beni iyice sabırsızlandırıyordu. Neyse ki masaya gittikten kısa bir süre sonra satır et'ler teşrif etti. İşte karşınızda taaa taaaammmm!

 
Pek güzel pek enfes! Hem et, hem ızgara, hem yoğurt tam benlik. Aslına bakarsanız etin katkısız sadece ateşte pişirilmiş halini yiyoruz bir nevi binlerce yıl öncesi özümüze dönüş yapıyoruz sanki.

Peki ne kadar ödedik bu lezzetlere? İkişer porsiyon yoğurt, salata ve 4 kişilik satır et için ne az ne çok denilecek cinsten 90 tl hesap geldi. Bir daha o taraflara yolum düşerse uğrayacağım mekanlardan birisi olarak dimağımda yer etti Kavaklık Restoran.