Güzel havalarda İstanbul'un sakin, yeşilliği bol, huzurlu semtlerinde yürüyüş yapmaya bayılırım. En sevdiğim güzergahlardan biri de Çengelköy'den Beylerbeyi'ne uzanan yoldur. Beylerbeyi'ne vardığımda da deniz kenarında bankta oturup karşı yakayı seyretmek beni dinlendirir, onca yol yürümenin verdiği yorgunluğu alır üzerimden ki kaldığım yerden devam edeyim. Yine böyle dinlencenin bitiminde Beylerbeyi'nden ayrılırken dikkatimi çekti İnciraltı Meyhanesi.
Asıl dikkatimi çekense tabelada "Geleneksel İstanbul Meyhanesi" yazmasıydı. Eğer gerçekten geleneksel istanbul meyhanesiyse; artık her meyhanede önümüze sürülen klasik yavan mezeler yerine eski İstanbul'un meyhane kültürünü yansıtan, unutulmaya yüz tutmuş belki de başka hiç bir yerde tatmadığımız lezzetler sunmalı diye düşündüm. Orijinal yemekler tatmak, yeni lezzetler keşfetmek beni çok heyecanlandırır ya bu heyecanı belki İnciraltı Meyhanesi bana tekrar yaşatır diye kaydettim dimağımın bir köşesine.