24.05.2012

Bir Lezzet Otobüsü | Gurmebüs


Merhaba, tanıştırayım o bir lezzet otobüsü, keşif otobüsü, lezzet tutkunlarını taşıyan otobüs ya da Gurmebüs. Her otobüs gibi onun da bir rotası var, yolcusu var, şoförü var ama emsallerinden büyük bir farkı var. İşte fark; iki nokta arasında alelacele gidip gelen yolcular yerine yemeye içmeye meraklı, İstanbul'un çeşitli semtlerinde iyi lezzetleri keşfetmek isteyen ve keyfine düşkün bir grup lezzet avcısını taşıyor. Dedik ya, gurmebüs emsallerinden farklı. Her gün yola çıkmıyor mesela, ayda bir kaç sefer yapıyor, İstanbul'un güzide semtlerine gidiyor. Örneğin ben, Gurmebüs'ün Samatya seferinde yolcuydum. Öncesinde Gurmebüs, nerelere gitmiş(Kadıköy, Fatih, Balat...) ne yolcular taşımış artık o dur durak bilmiyor. Bu yüzden daha gidecek çok rotası, keşfedecek çok mekanı ve taşıyacak çok yolcusu var. 

20.05.2012

Picante | Asmalımescit


Asmalımescit sokaklarında dolaşırken, kendisinden önce Picante'nin  bu renkli çerçeveleri dikkatimi çekti. Ardından ne tarz yemekler varmış diye baktım ve genellikle Meksika mutfağından oluşan bir menüsü olduğunu fark ettim. Güzel olabilir diyerek, arkadaşımla denemeye karar verdik ve içeri daldık.

11.05.2012

Buzbağ Şarapları "Efsane Gurmelerini Arıyor"


Etkinlik açısından pek bereketli geçen Nisan ayında yazdığım üzere yemek sohbetine katıldım, workshoplarda suşi yapmayı öğrendim ve birbirinden leziz şaraplı yemekler pişirdim. Durun, hepsi bu kadar değildi. Bir de, 26 Nisan'da Buzbağ Şaraplarının düzenlediği ve Aylin Türkşen Ayşel moderatörlüğünde gerçekleşen "Efsane Gurmelerini Arıyor" etkinliğine katıldım. Son zamanlarda çok etkinlik yazısı oldu diye bunu yazmayı biraz erteledim.


Pekiiii, nedir bu etkinlik diye sorarsanız, Anadolu üzümlerinden üretilen Buzbağ Şarapları eşliğinde yöresel lezzetleri yeniden keşfetmek isteyenlerin hep birlikte lezzet keşfine çıktıkları bir akşam yemeği. Katılmak için yarışmaya başvuru yapmak, bir kaç soru cevaplamak ve sonuçları beklemek gerekiyor. Kazanırsanız siz ve seçeceğiniz bir arkadaşınız yemeğe davet ediliyorsunuz. Ben davetiye alınca çoook mutlu oldum çünkü Anadolu yemekleriyle şarap eşleşimi ilginç bir deneyim olacaktı. Mekan olarak Kadıköy'de bulunan benim de ara ara gitmekten zevk aldığım Çiya Sofrası seçilmişti. Kesinlikle doğru bir tercihti çünkü doğudan batıya Anadolu'nun binbir çeşit yemeği her gün Çiya Sofrası'nda pişirilip taşırılıyordu. 

5.05.2012

İnciraltı Meyhanesi | Beylerbeyi

Güzel havalarda İstanbul'un sakin, yeşilliği bol, huzurlu semtlerinde yürüyüş yapmaya bayılırım. En sevdiğim güzergahlardan biri de Çengelköy'den Beylerbeyi'ne uzanan yoldur. Beylerbeyi'ne vardığımda da deniz kenarında bankta oturup karşı yakayı seyretmek beni dinlendirir, onca yol yürümenin verdiği yorgunluğu alır üzerimden ki kaldığım yerden devam edeyim. Yine böyle dinlencenin bitiminde Beylerbeyi'nden ayrılırken dikkatimi çekti İnciraltı Meyhanesi. 


Asıl dikkatimi çekense tabelada "Geleneksel İstanbul Meyhanesi" yazmasıydı. Eğer gerçekten geleneksel istanbul meyhanesiyse; artık her meyhanede önümüze sürülen klasik yavan mezeler yerine eski İstanbul'un meyhane kültürünü yansıtan, unutulmaya yüz tutmuş belki de başka hiç bir yerde tatmadığımız lezzetler sunmalı diye düşündüm. Orijinal yemekler tatmak, yeni lezzetler keşfetmek beni çok heyecanlandırır ya bu heyecanı belki İnciraltı Meyhanesi bana tekrar yaşatır diye kaydettim dimağımın bir köşesine. 

3.05.2012

Kavaklık Restoran | Keşan


Geçtiğimiz hafta sonu 3 günlük tatili fırsat bilip arkadaşlarımla biraz da İstanbul dışına açılalım diyerekten bir gezi programı yaptık. İstanbul'dan yola çıkarak Tekirdağ üzerinden Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale Şehitliklerini ziyaret, Çanakkale merkez'de gezinti, Assos'ta konaklama, Kaz Dağları'nda piknik, Ezine'den peynir alma gibi etkinlikler planladık. Tabi benim için gezelim görelimden çok yiyelim içelim tarzı bir gezi olacaktı bu. Böylece yeni mekanlara gidecek, bol bol yemek yiyecek, fotoğraflar çekecek ve sizlerle daha çok şey paylaşabilecektim. 

Gitmeden önce güzergah boyunca nerelere gidelim ve nerede ne yiyelim konularına dair geniş çaplı bir araştırma yaptım tabi. İstanbul'a yakın bölgelerden başlarsak eğer özellikle Keşan yöresinin satır et ve kuzu çevirmesi pek övülüyordu. Pek çok yer vardı ama araştırmalarım sonucu Kavaklık Restoran  daha bir öne çıkmıştı. Ben de bu sefer fazla risk almayarak bilinen bir yere gitmeyi tercih ettim. Şimdi yola çıkacağız, zaten yolda yeni lezzetler keşfedeceğiz diye minnacık bir kahvaltı yapacağız ee bir de üstüne yollarda aç kalırsak iyice moralimiz bozulur diyerekten arkadaşlarımı Kavaklık Restoran'a sürükledim.